mehmetguclu2603 @ gmail.com

ÜÇ HASLET

“İyilik, Güzellik, Doğruluk”

            İnsanoğlu yaratılış gayesi öncülüğünde iyi ve olumlu hasletlere meyilli olarak dünyaya gelmektedir. Yüce Allah, kendi özelliklerinin zerre derecede tecellisini vuku buldurduğu insanoğluna; bu özellikleri kullandırarak kendisini tanımasını, tanıtmasını, iman etmesini ve insanlık adına her daim iyi işler yapmasını emretmiştir. Çünkü dinimiz İslam her şeyden önce insanlığa iki şartı sunmaktadır. Birincisi iman etmek, ikincisi ise Salih amel işlemek. Salih amel bireyin insanlık adına hayırlı, faydalı iş, davranış ve sözlerde bulunmasıdır. İşte bu iki şartın insanoğlu tarafından samimi derecede gerçekleştirilebilmesi ancak onun iyi hasletlere sahip olabilmesiyle mümkün olacaktır.

            Bu düşüncelerden mütevellit insanoğlu en güzel şekilde yaratılmış, içerisinde güzellikleri barındıran bir canlıdır. Aksi bir hâli savunmak kişiyi çıkmaza, dolayısıyla da yanlışa götürecektir. Kimse bir çocuğun gaddar, acımasız, canavarca bir ruha sahip olduğunu dile getiremez. Çünkü her çocuk masumdur, günahsızdır; kalbi saf ve temizdir. Henüz kötülüklerle yüzleşmemiştir. Ta ki içerisinde bulunduğu çevre onu etkileyene kadar. Hiçbir çocuk kötülükleri, çirkinlikleri, ahlaksız davranışları genetiğinde taşıyarak dünyaya gelmez. Öyle ki kişilik, genetikle ebeveyn tarafından çocuklara aktarılabilirken; insan davranışları hiçbir zaman miras olarak çocuklara geçmemektedir. Örneğin insan güleçtir, her zaman güler yüzlü olabilir ya da çok sinirlidir veyahut oldukça heyecanlıdır vs. Bu durumlar genetik olarak alt bireylere geçebilir. Ancak bir insan acımasızca canlılara zarar veriyorsa ya da hırsızsa bu özellikler çocuğuna kesinlikle geçmez. Birey bu olumsuz davranışlara zamanla alıştırılarak sahip olmaktadır.

Çocuk, fıtri olarak kendisinde var olan güzellikleri zaman zaman eyleme dökme fırsatı bulabilmeli ki gelişen karakteri de iyi yönde şekillenebilsin. Aksi halde bu iyi hasletler bireyde zamanla körelecek ve duyarsızlaşmaya doğru götüren bir süreci oluşturacaktır. Bu noktada aile, paralelinde de okul ve toplum çocuğun güzellikleri yaşaması ve sergilemesi adına gerekli zemini oluşturmalıdır. Yine sürece dahil olan aynı paydaşlar çocuğun iyi hal ve hareketlerini, örnek söz ve davranışlarını mutlaka desteklemeli ve onay vermelidirler. Ki gelecek adına birey için hedeflenmiş olan bu kazanımlar, davranış olarak onda her daim görülebilsin.  Bunların yanı sıra gerek akran, gerekse başkaca çevresel faktörlerin etkisiyle kimi zaman bireyde doğal olarak olumsuz davranışlara da rastlanılacaktır. İnsan olarak kişiye yakışmayacak olan hasletlerin karakterlerde yeşermemesi adına birey için gerekli olan tepkiler zamanında gösterilmeli, ilgili tedbirler de alınmalıdır. Çünkü olumsuz özellikler, aile ve çevre duyarsızlıklarının bir sonucu olarak bireyde zamanla -alıştırılarak- oluşmaktadır. “Devamı Haftaya”

www.gemerekhaber.com www.gemerekgundem.com.tr